SAYFALAR

rakı-balık bodrumda ilkbahar ve aşklarım


Bodrumun bu mevsimine bayılıyorum hava şerbet gibi plajlar bize ait. Aman sabahlar olmasın tadında bir hafta sonu daha ne olsun.cumartesi gününden başlayan tatil modumuz halen devam edip gidiyor.

Bugün bence geç bile kalmış olmama rağmen ilk kez denize girdim Kerem 2 hafta önce siftahı yapmıştı bile..

Ben sezonu yeni açtım. Keşke bütün yaz böyle olsa dedim aman Turizmciler beni duymasın!! Kumsallar tenha ve sessiz deniz pırıl pırıl ,hava çok güzel .En azından şezlongda güneşlenirken kolun yanındakine değmiyo bu ne büyük lükstür Bodrum plajları için..

Geçen yaz sonu artık pes etmiştim çok organik bir anne olmama rağmen havuza talim eder olmuştuk oğlumla zaten her balkona çıktığımızda havuza atlayası geliyor Keremin balkondan direkt..

Cumartesi günü tercihimizi havuzdan yana kullandık Kerem bu yıl ilk başta havuza mesafeli durdu bütün gün hadi annecim havuza inelim diyen papağanım Havuza indiğimizde babasının kucağından inmedi bir süre.Sonra alıştı tabi .Havuz yorgunu baba oğul öğle uykusu keyfi yaparken ben Sabiha Paktuna Keskinin "çocuklarla doğru iletişimi"ni sonladım. Akşama rakı balık yapıcaz diye hiç rakı sevmeyen kocamı ikna ettim. Bu da nasıl adam diyecekler rakı sevmez pasta sevmez.Ha acı da sevmez :)

Önce metro sonra marina en son meyhaneler sokağında bulduk aradığımız balıkları

Mangal yakıldı sofra hazırlandı.Balıklar pişti tam rakıları yudumlamaya başlamıştık ki aşkımı çağırdılar hastaneden..Döndüğünde Keremin uyku saati vs vs rakı sofrası hiç oldu..Acısını çıkardık sonra ama,,


bugünde Kerem bize bir Pazar sabahı kıyağı yaptı ve tam tamına 10:30 da uyandı harikaydı .Kahvaltı pazar gazetelerinde gezinti eve ufak bir çekidüzenden sonra Aktura götürdüm iki aşkımı Alpaslanın boynu tutuldu bugün şoförlük görevi benimdi. Günbatımında akşam yemeğinde Bitez'e dondurmacıya gidilecek kararı sofradan kalkınca rağbet görmedi pek. Şimdi baba oğul uyuyorlar ben de biten kitabımın yerine birini seçmeye koyuldum karar verdim gibi.."UÇURTMA AVCISI" KHALED HOSSEINI

ÖNERME:Bodrum bu mevsimde çok güzel ama aşklarım her mevsim güzel...


Keremce -Türkçe sözlük

Merhabalar

Bugün biraz Keremce-Türkçe sözlükten bahsetmek istiyorum.Nasılsa bu site Kereme belge olsun diye kurulmadı mı..Al sana yazılı belge Kerem Bey oku oku gül ilerde

tiraz-kiraz
diyerim-yerim
direskoon-direksiyon
debraaj-debriyaj
sukutu-scooter
pembe pilav-bulgur pilavı
beyaz pilav-pirinç pilavı
önbahar-ilkbahar
doumdünü-doğumgünü


İşte böyle yazayım deyince aklıma gelmiyor .Söyleyince gülüp aa bunu kesin yazmalıyım dediklerim iş yazıya dökmeye gelince aklımdan uçup gidiyor.
Bugünler de tam da Sabiha Paktuna Keskin'in öngördüğü gibi babasını artık ciddi bir rakibi olarak görmeye başladı. Anne ben de babam gibi güçlü müyüm. Benim de kıllarım olucak mı.
Sen benim karım olsan ;sen anne olsan ben de baba olsam annecim ler başladı.Hatta büyük aşkı Pınar Sosis reklamındaki kızdan bile vazgeçti sen daha güzelsin annecim demeye başladı.
İlk aşklar başlayacak artık sanırım.

Bir de çok bilmişlikler had safhada
Biz inek miyiz annecim neden hergün ot ve sebze yiyoruz..
Saçmalıyosun anne bu otları inekler diyerler.

24 Mayıs da babasının doğumgünü için yaptığımız alternatif pastadaki mumları üflerken gerçekten çok değişik bir doğumgünü bestesine imza attı oğlum.
Pasta alternatif olunca pasta değildi çünkü sevgili kocam pasta sevmediğinden meyve salatasından pasta yapıp büyük mücadelelerle üstüne mumları yerleştirdik. Doğumgünü şarkısı da alternatif oldu.Kaydedemediğim için üzgünüm ..
Doğumgünü gecesi sabaha karşı 03:00 sularında yatağın ortasına atlayıp annecim ben rüya gördüm rüyam da 40 lı yaşlardaydım dedi yahu..Tıpkı babası gibi 40 lı yaşlardaymış ve de kılları varmışmış .Oğlum sabah konuşşak olmaz mı dedim ama hayır hayır bu çok önemli beni dinlemelisin dedi.dinledim de sabahım 3 ünde aklımda kalanlar bunlar.
Şimdi de arabayla beni işten almaya gelmiş park yeri de yokmuş çabuk çıkmalısın diyor.Sanırım gerçekten çıkmalıyım..

Ben bir Fenerbahçeli olarak Bursasporu kutluyorum

Evet bir Fenerbahçeli olarak Bursasporu kutluyorum.Diğer bütün kutlayanlardan farklı olarak ..
Neden mi çünkü onlar aslında Bursasporun şampiyonluğunu değil Fenerbahçenin şampiyon olamamasını kutluyorlar.
Ne zaman bu kadar çirkinleştik bu kadar centilmenlikten uzaklaştık bilmiyorum.Dillerine doladıkları erken kutlama hadisesini ilk gördüğümde çok şaşırdım gerçekten takımımın taraftarları adına sevinmiştim.
O kutlamayı evet kaybettik şampiyonda olamadık ama aslanlar gibi oynadınız aferin size diyen taraftarların duygusal tepkisi gibi algılayıp çok sevinmiştim.Meğer çok yanılmışım o hırs ortalığı çoktan alevlendirmeye yetmişti bile..
Açıkçası imkanım olsa başta Alex olmak üzere futbolcularımızı kutlamayı çok isterdim. Kutlamak istediğim bir diğer kişi de Bursaspor teknik direktörü Ertuğrul Sağlam olurdu.Bir Anadolu takımını kısıtlı olanaklarla şampiyon yapmayı başarıp tarih yazdığı için..

Biz daha çok küçükken babam ;kardeşim ve bana sormuştu hangi takımı tutmak istersiniz diye ben babama olan hayranlığımından onun tuttuğu takımı seçmiştim Fenerbahçeyi kardeşim baba ben de Fenerbahçeliyim demişti. Babam oğlum sen Galatasarayı tut evimizde rekabet olsun demişti.Ve kardeşim Galatasarayı tuttu böylelikle ama her zaman Sezarın hakkını Sezara vererek.
Onlar Avrupaya gitti biz destekledik onlarla ağladık heyecanlandık biz defalarca onları yendik yeri geldiğinde evet iyi oynadınız demeyi bilerek..,
Rekabet budur bence.
Şu anda Galatasarayın ya da Beşiktaşın yaptığı gibi kutsal ittifak kurup teneke çalmak değil yoksa..
En çok Galatasarayın hali güldürüyor beni yıllardır bir kere bile bizi yenememişler ligi kaçıncılıkla bitirdikleri malum ama Fenerbahçe şampiyon olamadı diye sevinebiliyorlar bu enerjiyi takımı geliştirmeye harcasalardı belki bi kerecik bizi yenme şerefine nail olurlardı..
Beşiktaşa gelince (kurt--sall )ittifakın diğer kanadı e be kardeşim bu kadar da göstererek yenilinmez ki madem bu kadar sakat oyuncun vardı nasıl geldin ligde bugüne kadar..

Ama son söz olarak Fenerbahçelinin Fenerbahçeliden başka dostu olmaz ve güneş balçıkla sıvanmaz diyorum..

Minik Fenerbahçelimin bu çirkinliklerden uzakta temiz ve adil liglerde takımımızı desteklediği günlere doğru diyorum..

ön bahar geldi anneee



geçen gün yine en çok Kereme gülebilir olduğum tescillendi işte bu Önbahar kelimesi ile ..

Akıllı oğlum Sonbahar da Arkabahar olucak tabiisi de :)

Bu günlerde önbaharında gelmiş olması ile iyice yerinde duramaz oldu.Enerji stoklarımız Allaha şükür tam non-stop oyun non-stop yaramazlık devam.

Oğlum büyüyor nasıl muhteşem bir hayranlıkla izlediğim bana kalsın.Son günlerde aşkı merak eder oldu anne siz babamla nasıl aşık oldunuz diye sorar oldu düğün resimlerimiz daha bir ilgisini çeker oldu ben de düğün cd mizi izletmek istedim ama maalesef henüz çalışır bir cd bulabilmiş değilim. ama cd ararken eski bikaç resim geçti elimize Kaanla resimlerimiz Kaanın bebekliği ben onu kucağıma almış bi güzel de sarılmış bir de bununla yetinmeyip resim çektirmişim bunu gören oğlum kim bu esmer yakışıklı demedi tabii ki..

--Anne bu bebek kim

--Kaan abin oğlum,

--Anne ona niye sarıldın

--Çünkü onu çok seviyorum o bebekken de tıpkı senin gibi muhteşem kokardı

--Anne hani sen sadece ama sadece benim annem olacakın

--Evet öyleyim

--O zaman Kaan abime niye sarıldın

--Onun da halasıyım ve onu da çok seviyorum

--Peki annecim ama

--Ama ne Keremcim

-- Sen olmasııydın ben naapardım annecim

der ve sahne orda kopar bende sımsıkı sarılır öpücüklere boğarak anlatırım _şimdi anlamasa bile_ asıl sen olmasan ben naapardım demek olan duygularımı KENDİMCE..

Seni çok seviyorum küçük bilge adam..

bulutlara baksam yüzünü görür müyüm baba ?



Yine suçlu ben miyim bilmiyorum yazamadım diye .Toparlandım mı onu da bilmiyorum.!!!
Bi yerde okumuştum sanırım her çocuk babası ölene kadar çocukmuş.Bu evde benim babamla birlikte yüreğimdeki ve içimdeki çocuk da öldü artık büyümeliyim ve hatta zorundayım sanırım..

tarif etmek isteyip edemiyor başa çıkmak isteyip çıkamıyorum.Yani öyle her kahkanın arkasında ince keman nağmeleriyle gelen sinsi bi acı gibi filan bile değil.Sürekli kıvrandıran bi acı ve yokluk eşliğinde yaşamak zorunda olduğumu biliyorum babasız kalan ömrümü.

doğmamış bebeklerimi kaybettiğimde imtihan ettim sanıyordum ama benim bu sınavı geçemeyeceğim o zamandan belliydi..

geriye kalan hiçç hiçç hiçç


Hiç en güvendiğiniz biri gitti mi.?Benim ki gitti.Gidince olmuyor hiç bişey olmuyor.

Öyle çokmuş ki ben de.

Söylenilen herşeyi yaptım gidiceğini biliyordum her sarıldığımda kokusunu içime çekmiştim.
Her seferinde seni seviyorum babacım demiştim. Ama o kokular içime çektiklerim yani şimdi
benimle değiller.
Benim için herşey demek olan gözleri yok benim için herşey demek olan elleri yok ;benim için herşey demek olan sesi gülüşü yok..Benim için herşey demek olan tüm biriktirdiğim anılarım anılarımız var sadece ..
Kardeşimle buruk buruk sonunu getiremediğimiz telefonlarımız var sadece
anne babam nasıl diye dilimin ucuna gelip gelip içime dönen kılıçtan keskin sözcüklerim var sadece ..
Oğlumun yaptığı bazı şeyleri keşke babam da görseydi diye serzenişlerim var sadece
her sabah uyandığımda ilk aklıma gelen babamsız dünyaya uyandığımı hissettiğim o saliselik anlar var sadece
başa sarıp sarıp gördüğüm o lanet krizle boğuştuğu banyodaki ayakizleri var gözümü kapayınca sadece.
Ama babam yok!!

Babamın nerde olduğunu çok iyi biliyorum zaman zaman da görüyorum. Lanet olsun ki hayat bu yüzden güzel dokunabilip koklayabiliyorsan sevdiğine doyasıya bakabiliyosan ela gözlerine senden zengini yok ki bu dünyada .
Babam da böyle derdi hayat hoştur gerisi boştur derdi.Hayat dediğin şey bazı şekillerde güzel babam ama bazende öyle yarım ki.


Hani gezmeye götürülerdi bizi kardeşimle ikimiz de utangaç yarı geceye kadar gidilen evin çocuklarıyla iletişim kuramaz sonra canciğer kuzu sarması olur deli gibi oynardık yorulup sızardık ikimiz de...
Babam kucağına alırdı otobüs durağına kadar boynuna gömerdim minicik burnumu babam kokardı işte aralardım uykulu gözlerimi babam bakardı işte ela ela
o gözlerle göremiycem bi daha hiç dünyayı
o kokuyla varolmuycak hiç bi zaman hayat
zaman buna nasıl ilaç olabilir...
Hani her baba ölünce ölen o çocuk varmış ya ona sordum.Söyle Çocuk Güray sence mutluluk nedir dedim.Meğer mutlu olmak ne kadar da basitmiş benim babam gibi mükemmel bi baba benim annem gibi muhteşem bi anne benim kardeşim gibi pırlanta bir kardeş herşeye yetiyormuş..Mutluluk neymiş inanabiliyor musunuz...
Mutluluk Her Pazar günü bizi götürdüğü sinemalar ,
Çınar Sinemasının yanındaki stantlardan kitap seçme seremonileri ,E.T yi izlerken korkup elini tutmakmış ,ateşlendiğimde, hastalandığımda hep bana bakan gözlerini görmekmiş..ayrı geçirilmiş bi yaz tatili dönüşü Her uçuşta Bulutların içinde çocuklarımın yüzünü görüyorum hanım gitme bu kadar uzun tatile diyen babammış ............
O ölen Küçük Güray böyle dedi mutluluk bu kadar basitmiş işte ..
Ben de bulutlara baksam yüzünü görür müyüm baba ?